Haftanın son gününden merhabalar!
Bugün sizlere aynı markaya ait, biri bayılarak kullandığım
diğeri de cildimin bir türlü anlaşamadığı iki üründen bahsedeceğim. Özellikle
ikisini bir arada seçtim çünkü son zamanlarda insanların kozmetik ve makyaj
blogları üzerine önyargıları olduğunu gözlemliyorum. Bunu da firma gönderileri
üzerinden yapılan reklam içerikli yazılara bağlıyorum. Yeni blog yazmaya
başlamış biri olarak peşinen belirtmek istiyorum ki reklamlarını yapmazsam ‘firmalardan
ürün alamama’ durumuna düşmek gibi bir
kaygım yok, zaten henüz hiçbir ürün de almadım. Alırsam da beğenmediğim bir
şeyi sırf satış yapsın diye insanlara övmem, bu yüzden yazılarımı okurken ‘acaba
taraflı yorumluyor mudur?’ şeklinde kaygınız olsun istemiyorum. İlk
yazılarımdan itibaren düşüncelerimi paylaşmış olmak istedim.
Dönelim asıl
konumuza.Fotoğraftan da gördüğünüz üzere her ikisi de çok bilinen ürünler.
Zaten uygun fiyatlı cilt bakım markası denilince benim de aklıma ilk Garnier
geliyor.
Bu ikiliden beğendiğim ürün; Saf & Temiz 3’ü 1 arada
oldu. Temizleme, peeling ve maske özelliklerine sahip. Üzerindeki talimatlarda;
sürüp bekletirseniz maske, ıslak yüze nazikçe yedirip durularsanız temizleme, ıslak
yüze dairesel hareketlerle uygulayıp durularsanız peeling etkisi gösterdiği
yazıyor. Fakat temizleme ve peeling uygulaması arasında bir farklılık
göremedim. Her ikisinde de yüzü yıkarken
içerdiği tanecikler ölü deriyi kaldıracağı için peeling etkisi göstermiş oluyor
zaten.
Benim kullanımıma gelince; en verimli yöntem maske olarak
kullanmak diye düşünüyorum. Çünkü içerisindeki tanecikler diğer yüz
peelinglerime kıyasla biraz daha sert olduğu için o amaçla kullanırsam cildimi
hassaslaştırabilirim. Ortalama 3 günde bir yalnızca siyah noktaların olduğu T
bölgeme sürdükten sonra her ne kadar
talimatlarında 3 dakika bekletin dese de ben 5-10 dakika arası bekletip
duruluyorum. Cildimde herhangi bir tahriş meydana getirmedi ama siz yine de,
özellikle hassas ciltliyseniz, talimatlara uymaya özen gösterin.
Duruladıktan sonra bahsettiğim partiküller sayesinde ayrıca
bir peeling kullanmama gerek kalmıyor. Peki ben neden bu üründen memnun kaldım?
Şöyle ki ilk başlarda tüm yüzüme kullanıyordum ve
yanaklarımı çok kuruttuğunu fark ettim. Sonradan yalnızca parlama yapan T
bölgeme uygulayınca daha güzel bir etki gözlemlemeye başladım. Düzenli
kullanınca gözeneklerim tertemiz oldu. Ama herhangi bir gözenek küçültücü
özelliği olmadığı için bir sonraki kullanıma kadar tekrar doldular. Yine de Garnier’in
dürüst olup yalnızca vadettiği kısmı yerine getirmesine ayrı bir sevindim.
Gözenek küçültücü bir ürünle kullanıldığında o sorun da aşılabilir diye
düşünüyorum.
Bir de şunu eklemeden geçmek istemiyorum. Ciddi anlamda T
bölgesi ışıl ışıl parlamaya meyilli biri olan benim cildimi birkaç ay
içerisinde normale çevirmemde en büyük pay buna ait. Pek çok maske denesem de
son bir yıl içerisinde en memnun kaldığım bu oldu. Hem de uygun fiyatlı, daha
ne olsun? Severek kullanmaya devam edeceğim.
Şimdi gelelim yazının olumsuz kısmına. ‘Yeşil çay ve
arındırıcı moringa özleri içeren tonik’ hakkında değinebileceğim en baskın
özellik; inanılmaz yoğun bir kokusu var. Öyle ki sürdüğüm zaman tüm oda tonik
kokuyor ve üzerinde hassas ciltlerin kullanımına uygun olduğu yazıyor. Hassas
ciltlere uygun bir toniğin içeriğinde parfüm olmasına ben pek anlam veremedim.
Ayrıca uygularken gözlerim de yandı. Hassas ciltli olmadığım için cildimde
yanma hissetmesem de gözlerimi kapatmadan kullanmam imkansız gerçekten.
Ayrıca geçen gün ilk kez karşılaştığım ve çok şaşırdığım bir
durumu da sizlerle paylaşmak istiyorum. Normal cilt temizleme rutinimi
tamamladıktan sonra cildimi nemlendiriciye hazırlasın diye bu toniği sürdüm.
Sonra aynaya baktım ki ne göreyim! Yanaklarımda kırmızı kırmızı bir sürü nokta
oluşmuş. Bırakın bir ürünün tahriş etmesini, kolay kolay sivilce dahi çıkarmayan
bir cilt yapım var yakın çevrem de bunu bilir. Bu kadar telaşlandığımı
hatırlamıyorum, neyse ki herhangi bir ağrı vs. olmadan bir süre sonra geçti.
Yine de cildimin aşırı tepki göstermesini bekleyecek değilim. Önce bir süre
daha kullanıp emin olmayı planladım fakat o gün, bunun haricinde sürdüğüm
ürünleri çok uzun zamandır düzenli kullandığımı ve ekstradan bir tek bu
toniği uyguladığımı fark edince, derhal kendisiyle vedalaştık.
Sizlere de tavsiyem; kullanacağınız toniğin daha hassas ve cildi yormayacak yapıda olmasına özen
gösterin. Zaten tonikler, cildi temizledikten sonra uygulanan ürünler oldukları
için, bir de ekstra temizleyici-matlaştırıcı ürünler seçerseniz benim
karşılaştığımdan çok daha ciddi durumlarla karşılaşabilirsiniz. Bana da ders
oldu, neyse ki bu sefer ucuz atlattım.
Epey uzun bir yazı oldu, sabredip de okuduysanız çok
teşekkür ediyorum. Tekrar görüşmek üzere.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder